1800’lü yıllara ait Osmanlı tapularına, 1960-1985 yılları arasında kadastro çalışmaları yapılmış ve yeni parsel numaraları verilmiştir. Kadastro çalışmaları sırasında taşınmazların kimin adına tescil edildiği önemlidir. Bir aile büyüğüne ait Osmanlı tapusu, hala aile büyüğü adına kayıtlı olabilir ya da fiili işgalci veya bilinmeyen başka bir kişi adına tescil edilmiş olabilir.
Öncelikli olarak tapuda hak sahibi olan kişi ile aranızdaki soybağının tespiti gereklidir. Bunun için bir mirasçılık belgesi alınmalıdır.
Sonra Osmanlı Tapusu Türkçe'ye çevrilerek ilgili il, ilçe, mahalle, tapu kaydının tarihi, sırası, malik bilgileri, geldi ve gitti cilt numaraları eksiksiz tespit edilmelidir.
Sonrasında ilgili Tapu Müdürlüğüne gidilerek Osmanlı Tapu Kütüklerinin nerde saklanıldığı bilgisi edinilecektir.
Tapu müdürlüğü bünyesinde "zabıt kaydı kütüklerinin" nerede olduğu araştırılacaktır.
Ciltler Tapu Kadastro Bölge Müdürlüğünde veya Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünde veya ilgili tapu müdürlüğünde bulunabilir.
İlgili cilt tespit edildikten sonra Osmanlıca okuyabilen uzman bilirkişi aracılığıyla ilgili tapunun tarih, sıra ve kayıt no bilgileriyle ciltteki sayfası araştırılacaktır.
Araştırılan bilgilere ulaşıldığında malik olarak görünen kişiye göre iki farklı yol izlenir.
İlk olarak malik tapu sahibi olan aile büyüğünüz ise Osmanlı tapusunun hangi ada parsele revizyon gördüğüne bakılacaktır.
İlgili ada parsel, kadastro çalışmaları sırasında aile büyüğü adına tescil edilmiş ise hak sahibi olunmaktadır. Yasal mirasçıları, aile büyüğünün veraset ilamını ilgili sulh hukuk mahkemesinden alarak tapu müdürlüğünde intikal yaptırabilecektir.
Fakat kadastro çalışmaları sırasında tapu kaydı aile büyüğünün adına değil bilinmeyen başka bir kişi adına ya da fiilen kullanan kişi adına yazılmış ise yapılacak işlemler değişmektedir.
Kadastro çalışmaları sırasında tapu kaydının fiili işgalci veya bilinmeyen bir kişi adına tescil edilmesi durumunda; 3402 sayılı Kadastro Kanununda belirtildiği üzere kadastro tespiti ilan edildikten sonra 30 gün içerisinde ilgili kişilerin Kadastro Mahkemesi’ne itiraz hakları bulunmaktadır. 30 günlük ilan süresi bitiminde itiraz edilmeyen kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitler kesinleşir.
İtiraz edilmemesi sebebiyle kesinleşen kadastro tespitine karşı, kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl içerisinde Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açmak gerekmektedir.